Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Geçtiğimiz aylarda Çin’de eşi benzerine pek de sık rastlanmayan meydana gelen olay, ülkeyi ayağa kaldırdı ve bugüne kadar az bilinen bir gerçeği ortaya çıkardı. Adı basınla paylaşılmayan 70 yaşındaki erkek bir hastanın sindirim sisteminde yaşadığı sorunlardan ötürü gittiği hastanede açığa çıkan detaylar karşısınra doktorlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Adamın iç organları solucanlar tarafından adeta istila edilmişti! Peki Çinli adamın iç organları nasıl oldu solucanlar tarafından istila edildi? Böyle bir olayla karşılaşmamak için neler yapılmalı, nelere dikkat edilmeli? Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, dikkat edilmesi gerekenleri Milliyet.com.tr okuyucuları için anlattı.
70 yaşındaki Çinli adam uzun bir süredir karın ağrısı, mide bulantısı sindirim sorunlarıyla mücadele ediyordu. Daha önce kendisine kolon kanseri teşhisi konulmuş ve tedavisi başarılı geçmişti. Yaşadığı bu olaydan sonra artık daha temkinli olan hasta adam yaşadığı yeni problemden ötürü yine doktora gitmesi gerektiğini düşündü. Aldığı bu kararın hayatını değiştireceğinden habersiz olan adama kolonoskopi yapılmasına karar verildi.
KARNINDAKİ 5 SOLUCANI TESPİT ETTİLER
Doktorlar, 70 yaşındaki adamın üst karın bölgesindeki sorunları aramak için ağızdan ve deriden bir kamera yerleştirmeye karar verdi. Adamın iç organlarında bir sorun olduğuna neredeyse emin olan uzmanlar bu yöntemle problemin açığa çıkacağını düşünüyorlardı. Haklılardı, Çinli adamın iç organlarında bir problem vardı. Ancak işlem sırasında uzmanların karşılaştıkları şey problemin çok daha sıra dışı olduğunu ortaya koydu. Doktorlar, 70 yaşındaki hastanın safra yollarında, yani sindirim sıvılarını karaciğerden bağırsağa taşıyan tüp ve kanal dizisinde beş parazitik yassı solucanın kıpırdadığını gözlemledi. Çinli doktorlar, işlemi gerçekleştirdikleri sırada adama karnında 5 solucan bulduklarını, kalın bağırsağında ise bir tümör keşfettiklerini bildirdi.
Çinli adamın vücudundaki solucanın türü ‘clonorchis sinensis’ti. Doğu Asya’nın belirli bölgelerinde çok yaygın olan bu yassı solucanlar, genellikle çiğ veya az pişmiş tatlı su balığı veya karides yedikten sonra kişinin safra kanalını enfekte etmeleriyle biliniyorlar.
TEDAVİ EDİLMEZSE KANSER SEBEBİ
Bir kişi parazitin olgunlaşmamış bir versiyonunu içeren balık ve karides yediğinde bu parazit safra kanalına, safra kesesine veya karaciğere gider ve burada olgunlaşarak 15-20 mm uzunluğunda ve 3-4 mm genişliğinde yetişkin solucanlara dönüşür. Safra sistemlerinde (safra gibi sindirim sularını üreten, depolayan ve salgılayan safra kanalları ile karaciğer ve safra kesesinin adı) yaşayan solucanlara sahip olan çoğu insan bunlara sahip olduklarını ise pek de bilmiyor. Bu durum genellikle asemptomatiktir ancak tedavi edilmezse karaciğer iltihabına, safra taşlarına ve safra kanalı kanserine yol açabilir.
ABD merkezli Gelişen Bulaşıcı Hastalıklar (Emerging Infectious Diseases) dergisinin 2005 tarihli bir raporuna göre, dünya çapında en az 600 milyon insan parazit solucanlarla enfeksiyon riski altında. Solucanların endemik olduğu belirtilirken, riskin ise genellikle çiğ veya az pişmiş balık tüketilen Çin, Güney Kore ve Vietnam’da yüksek olduğu biliniyor.
Doktorlar, ilk etapta Çinli adamın karnındaki 5 solucandan ilk etapta ikisini, daha sonra ise tamamını çıkarmayı başardı. Hastaya parazit enfeksiyonlarına yönelik bir ilaç tedavisi uygulandı ve bağırsakta tespit ettikleri kanser hücresi için kemoterapiye başladılar.
‘VÜCUDA GİRDİKTEN 1 AY SONRA BAŞLIYOR’
Peki uzmanlar dünya genelinde 600 milyon insanın tehlike altında olduğu söylenen ‘solucan’ riskine dair ne diyor? Bağırsak ve safra yolllarında kurtçuk, parazit ve solucan nasıl oluştu? Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, genelde hijyenik olmayan, yıkanmamış sebzelerin ve çiğ balıkların tüketilmesiyle vücuda giren ‘fasciola hepatica’ ve ‘clonorchis sinensis’ parazitlerinden bahsederek şunları söyledi:
“Özellikle yıkanmamış yeşil sebzelerin tüketilmesi sonucunda ağız yoluyla bulaşan parazit, bağırsakları geçerek safra yollarına yerleşir ve burada çoğalır. Ateş, karın ağrısı, kilo kaybı ve karaciğer büyümesine yol açan ‘fasciola hepatica’ parazitinin bulaştığı hasta tedavi edilmezse hasta önce siroza yakalanır, daha sonra da yaşamını kaybedebilir. Vücuda girdikten 1 ay sonra hastalık yapmaya başlayan bu parazit yumurtaları, sığır ve koyun yetiştiriciliğinin bulunduğu her yerde görülebilir.”
ÇİN’DE YILDA 13 MİLYON ENFEKSİYON VAKASI
Çin’deki hastanın yakalandığı parazit olan ‘clonorchis sinensis’te de durum pek farklı değil. Prof. Dr. Vedat Göral’ın açıklamalarına göre bu parazit Asya’da insanlarda en yaygın rastlanan parazit ve dünyada paraziter hastalıklar içinde 3’üncü sırada görülüyor. Parazitler özellikle Çin, Rusya, Güney Kore ve Vietnam’da aktif olarak bulunurken enfeksiyonların çoğu ise Çin’de meydana geliyor. ‘Klonorşis’ adı verilen bu enfeksiyon, genellikle sarılık, hazımsızlık, safra yolları iltihabı, safra kanalı tıkanıklığı, hatta karaciğer sirozu, ‘kolanjiokarsinom’ denilen kanser ve karaciğer kanseri şeklinde ortaya çıkıyor.
Çin, yılda yaklaşık 13 milyon enfeksiyonla en yüksek vakaya sahip. Enfeksiyonun görülme sıklığı erkeklerde, balıkçılarda, çiftçilerde, iş insanlarında ve yemek servisi personellerinde daha yüksek.
Peki bu parazitler nasıl keşfedilir? Prof. Dr. Vedat Göral, “Enfeksiyon esas olarak dışkıda yumurtaların mikroskobik olarak gösterilmesiyle tespit edilir ancak en önemli klinik teknik haline gelen ‘Elisa’ gibi yöntemler de geliştirilmiştir” dedi. Ateş, karın ağrısı, kilo kaybı ve sarılık belirtileriyle ortaya çıkan bu durum Prof. Dr. Vedat Göral’a göre bazen yanlışlıkla safra yollarında tümör veya safra kanalı taşına benzer tablo dahi yaratabilir. Prof. Dr. Göral, şunları da ekledi:
“MR ve ERCP dediğimiz endoskopik tetkiklerle tanı rahatlıkla konur. Tedavide ERCP aracılığı ile bu parazitler alınıp çıkarılıyor. Bu paraziti yok eden ilaçlar kullanılarak parazit tedavisi tamamen yapılıyor. Tedavi edilmezse safra yolları iltihabı, karaciğer sirozu, safra yollarında kanser ve karaciğerde apse gelişebilir.”
‘TÜRKİYE’DE DE GÖRÜLÜYOR’
Parazitlerden ‘clonorchis sinensis’ özellikle Uzak Doğu bölgesinde sıklıkla görülebiliyor. Bir başka parazit olan ‘fasciola hepatica’ya ise Türkiye’de özellikle Güneydoğu bölgesinde rastlanabiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, Diyarbakır’da üniversite hastanesinde görev yaparken birkaç ilginç vakayla karşılaştığını paylaştı. ERCP tekniği ve ilaçla bu hastalığın tedavisini yaptığını ileten Prof. Dr. Göral, yurt dışında yaptığı sunumlarda hastalığın tedavisine ilişkin deneyimlerini aktardı.
Peki bağırsak ve safra yollarında meydana gelebilen bu durumlara, hangi tedavi uygulanmalı, riskleri neler ve dahası tedavi edilmezse bu durum ölümcül mü? Prof. Dr. Göral, her zaman erken tanının, iyi hekim ve iyi tanı yöntemlerinin kullanılması gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Erken tanı, ilaçlar ve endoskopik yollarla tedavisi mümkündür. Tedavi yapılmazsa ve geç kalınırsa ölümcül olabilir.”